Sayfalar

25 Nisan 2019 Perşembe

ÜZÜNTÜ, MANTIKLI DÜŞÜNMEYİ YOK EDER

ÜZÜNTÜ MANTIKLI DÜŞÜNMEYİ YOK EDER, HAYAT BİRDEN ZEHİRLEŞİR

İKİNCİ NOT: KAVAKLARIN GÖREVLERİ: Denizli hapishanesinden çıktıktan sonra, şehir otelinin yüksek katında oturuyordum. Karşımdaki bahçelerde güzel kavak ağaçları, halka olmuş zikir çeker gibi, güzel ve tatlı bir şekilde hem kendiler, hem yaprakları, havanın dokunmasıyla kendinden geçmiş gibi, dans ediyorlardı.

Kardeşlerimden ayrılmış olmam, yalnızlıkla kalbime üzüntü çöktü. Birden sonbahar ve kış mevsimi aklıma geldi, hüzünlendim. Ben büyük neşe ile cilvelenen o kavaklara ve canlılara o kadar acıdım ki, gözlerim yaş ile doldu. Kainatın süslü perdesi altındaki yoklukları, ayrılıkları hatırlatıp ve hissettirmesiyle, kainat dolusu yok olma ve ayrılıkların hüzünleri başıma toplandı.

Birden Hakikati Muhammediyenin (sav)in getirdiği nur imdadıma yetişti. O hadsiz hüzünleri gamları sevince çevirdi. Herkesin sıkıntılı anında yetişen bereket ve bolluğu ve imdadıma yetişmesi ve tesellisi için, Hz. Muhammed (sav)me karşı ebediyyen minnettar oldum.

Şöyle ki; üzülerek bakmam, o mübarek kavakları vazifesiz, sonuçsuz görüp, hareketleri neşeden değil, belki, yokluk ve ayrılıklardan titreyerek hiçliğe düştüklerini göstermekle, herkes gibi bende ki yaşama ve güzellikleri sevme, kendi türünden olanlara acıma, yaşamaya sebep olan damarlarıma, o derece dokundu ki, dünyayı manevi cehenneme, aklı azap aletine çevirdiği sırada, Muhammed aleyhisselatü vesselamın insanlara hediye getirdiği nur olan Kur'ani Kerim perdeyi kaldırdı.

Kavakların yaprakları sayısınca vazifeleri olduğunu, Risalei Nurda ispat edildiği gibi, üç kısma ayrılan neticeleri ve vazifeleri var diye gösterdi.

BİRİNCİ KISIM: Sani Zülcelal olan Allah'ın isimlerine bakar. Mesela, nasıl bir usta, harika bir makine yapsa, herkes onu, Maşaallah, Berakallah diyerek alkışlar. O makinada verimli çalışmasıyla, hal diliyle ustasını teprik eder, alkışlar. Her canlıda bir makinedir, Ustasını tesbihlerle alkışlar.

İKİNCİ KISIM HİKMETLERİ İSE: Bütün yaratılmış varlıkların ve canlılara bakar. Onlara şirin bir düşünme ve tefekkür yeri, birer bilgi ve irfan kitabı olur. Manalarını canlıların zihinlerinde, şekillerini kuvvetli hafızalarında, amellerinin kaydedildiği amel defterlerini varlık dairesine bırakır, sonra yaşadığı dünyayı terk eder, görünmeyen Ahiret alemine gider.
Demekki görünüşteki vücudunu bırakır, manevi ve gaybi, ilmi çok vücutları kazanır.

EVET MADEM ALLAH VAR: İlmide kuşatacaktır. Yokluk, idam, hiçlik, fani olma, imanlıların dünyasında yoktur. Kafirlerin dünyasında vardır. İşte hatırıma gelen bu örnekler ders verip, der ki; kimin için Allah var ona herşey var. kimin için Allah yoksa ona herşey yoktur, hiçtir.
Sonuç olarak; nasıl ki; ölüm vakti gelince insanı, herkesin hususi dünyasını, ebedi idamdan ve karanlıktan kurtarıyor. Allah'ı kabul etmeyip inkar eden insanların, hususi dünyasını ölümle idam edip Cehenneme atar. Hayatın lezzetlerini acı zehirlere çevirir. Dünya hayatını ahirete tercih edenlerin kulakları çınlasın. Gelsinler buna ya bir çare bulsunlar, yada Allah'ı kabul edip, imana girsinler. Bu dehşetli zararlardan kurtulsunlar.

BAKARA SURESİ 32. AYET: Subhaneke la ilmelena ille ma allemtena inneke entel alimül hakim.
Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir ilmimiz yoktur. Şüphesiz Sen her şeyi hakkıyla bilen ve her şeyi hikmetle yapansın.

ASA'YI MUSA - ONUNCU MESELEYE HATİME

Duanıza çok muhtaç ve
sizi çok seven kardeşiniz
SAİD NURSİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder