RİSALE İ NUR'UN FARKI VE İLİM
OLMASI
BİSMİHİ SUBHANEH
Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi
ebedi ve daimi üzerinize olsun.
Kainatın
batmayan güneşi olan Kur'ani Kerim; ayetlerini okutarak, ışın
gibi nurlarını gösteriyor. İnsanların aklını aydınlatarak
doğru yola çeviriyor. Her insan maksadlarını, arzularını, bu
yöndeki gayesini, Kur'an güneşi ile görür ve bilir.
Ezeli güneş olan Allah'ın, manevi
hidayet nuru olan Kur'ani Kerim; akıl ve kalb gözüyle görmeyi
temin eder. Onun nurundan uzakta kalanlar karanlıkta kalır.
Aydınlık olmadan birşey gözükmez. Kainatın ebedi güneşi olan
Kur'ani Kerimin nur tecellisi, bu asırıda Risalei Nur ile
aydınlatmak vesile olmuştur.
O nurlar ki; karanlıkta kalmak isteyen
yarasa tabiatlı, gaflet uykusuyla eğlenceye dalıp, gündüzünü
gece yapan, karanlıkta kalmaktan gözü görmez olmuşlara, yolunu
şaşıranlara, tamamen kör olmayanlara, projeksiyon gibi ışığı,
iman hakikatiyle doğru yolu gösteriyor. Nur topuzunu küfür içinde
olanların başına vurup, “Ya aklını başından çıkar at,
hayvandan ol; yahut aklını başına al, insan ol.” diyor.
İlim nurdur. Risalei Nur'un da ilim
nuru olduğunu kısaca açıklayalım.
BİRİNCİSİ: Risalei Nur sadece
Kur'ani Kerimi üstad tanır, O'na hizmet eder. Risalei Nur, diğer
ilim adamlarına göre, çözülmesi zor konuları, en basit halktan,
en tahsilli halka kadar herkesin anlayacağı, tam ikna edici tarzda
anlatır. Bu kadar açıklama hiçbir ilim adamının kitabında
yoktur.
İKİNCİSİ: Bütün nur eserleri
Kur'ani Kerimin ayetlerinin tefsiri, açıklamasıdır. Manevi
parıltısı olduğunu her konuda gösterir.
ÜÇÜNCÜSÜ: İnsanların en derin
ihtiyaçlarına, kesin ilmi delillerle cevap verir.
Mesela: Allah'ın varlığı, ahiret ve
iman esaslarını, bir zerrenin dilinden, tercümanlığını yaparak
ispat etmesidir.
En meşhur İslam Filozoflarından İbni
Sina, Farabi, İbn Rüşd, bu meselelerde bütün varlıkları delil
gösterdikleri halde, Risalei Nur; bir zerre ve çekirdek diliyle
ispat ediyor. Eğer Onlar Risalei Nur'un anlatımını görselerdi,
hayran kalır, önüne oturup ders alırlardı.
DÖRDÜNCÜSÜ: Riaslei Nur; insanların
senelerce uğraştığı zor bilgileri, toz iken sıkıştırılıp
hap yapılan ilaç misali, kısa bir zamanda temin etmiştir.
BEŞİNCİSİ: Risalei Nur; ilmin
esası, gayesi olan Allah rızasını elde etmek için, ilmi dünya
mefaatine alet etmeyerek, sürekli insanlara hizmet etmeyi, büyük
vazife edinmiştir.
ALTINCISI: Risalei Nur; kuvvetli iman
tefekkürü olup, bütün varlıkların dili ve yaşantısıyla
tercümanlığını yapar. Aynı zamanda iman hakikatlerini,
araştırıp okuyarak öğreten, bizzat yaşayarak, küçük
delillere dikkat çekerek, görür gibi inanmayı öğretir.
YEDİNCİSİ: Risalei Nur; esas
itibariyle bütün ilimleri içine alır. Adeta ilim iplikleriyle
dokunmuş süslü bir kumaş gibidir. Şimdiye kadar hiçbir ilim
tarafından söylenmemiş, konuları anlatarak, diğer ilimlerdeki
bilgisini ortaya koymuştur.
Bu konularda bir kaçını anlatalım,
fikir sahibi olunuz.
1- Sivrisineğin gözünü yaratan,
güneşi de O yaratmıştır.
2- Bir pirenin midesini düzenleyen,
güneş sistemini de O düzenlemiştir.
3- Bir zerreyi yaratmak için, bütün
kainatı yaratacak güç lazımdır. Zira büyük kitap olan kainatın
her harfinin, bilhassa canlıların her bir harfinin, her birinin
yüzü ve birer bakan gözü vardır.
4- Tabiat bir matbaa misalidir. Tab
eder, basan değildir. Nakıştır, nakış ustası değildir. Cetvel
gibi ölçüsü var, kaynak değildir. Düzendir, düzenleyen
değildir. Kanundur, kanun yapıcı güç değildir. Bir kanun ölçüsü
vardır, gözle görülen somut gerçek değildir.
5- Sabit, sürekli, yaratılış
kanunları gibi; ruh da değişmeyen kanunlar aleiminden emir alan,
Allah'ın emirlerini bildiren sıfatlardan gelmiş, Allah ona vücut
giysisi giydirmiştir. Elektirik lambası gibi akıp giden nefsi
vermiştir.
Böyle binlerce küçük mucizeler var.
ÜNİVERSİTE NUR TALEBELERİNDEN
MUSTAFA HİLMİ
SAİD NURSİ – ASAY I MUSA –
sonundaki mektuplardan alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder