ŞÜPHELİ ŞEYLERDEN KAÇINMAK
Dinimiz haramdan uzak durmayı ve aşırılığa kaçmamayı emretmiştir. Taha Suresi 81. Ayette Allah (c.c) “ Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin temiz ve helal olanlarından yiyin. Bu konuda aşırı gitmeyin, yoksa üzerinize gazabım iner. Gazabım da kimin üzerine inerse o muhakkak helak olmuş demektir.” Buyurmuştur. Bu ayette hara m yiyen bazı insanların kendilerini savunmak için söyledikleri “ Allah bana rızkımı haramdan veriyor” sözünün doğru olmadığını gösteriyor. İmtihan sebebiyle irademizi serbest bırakmış ve harama el uzatırsan rızkın haramdan gelir, helale el uzatırsa rızkın helalden gelir. Tercih bize bırakılmış, helal yiyene mükâfat, haram yiyene ceza verileceği bildirilmiştir. Sevgili Peygamberimiz (sav) şüpheli şeylerden uzak durmayı, haram kılınan işleri yapmamayı fert ve toplum huzuru için gerekli görmüş ve şöyle buyurmuştur. “ Helal bellidir, haram bellidir. Bu ikisinin arasında birçok kişinin bilmediği şüpheli şeyler vardır. Kişi bunlardan sakınırsa dinini, onur ve haysiyetini korumuş olur…” ( Buhari ) EL HADİ: -İrşat eden, doğru yola giden- “… Gerçekten Allah, iman eden kimseleri doğru yola mutlaka iletendir.” ( Hac 54 ) “ Yol gösterici ( Hadi ) ve yardım edici ( Nasır ) olarak Allah yeter.” ( Furkan 31 ) Rabbim bizlere yardım et, doğru yolundan ayırma, iki dünyamıza da af ve afiyet ver. Amin.
İSLAMA DAVET
Davet: İnsanları dine ve Salih ameller işlemeye, Allah ve elçilerine itaat etmeye, emri bil ma’ruf ( iyilik yapmaya ) ve nehyi anil- münkere ( kötülüklerden sakındırmaya ) çağırmak demektir. Dini tebliğ görevi, başta peygamberler olmak üzere bütün Müslümanların ortak görevleri arasındadır. Allah ( c.c) Al-i İmran Suresi 104. Ayette şöyle buyuruyor: “ Sizden hayra çağıra, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” Peygamberimiz (sav) “ Nefsim kudreti altında bulunan Allah’a yemin olsun ki, ya iyiliği emreder ve kötülüklerden yasaklarsınız ya da Allah size azap eder. Sonra Allah’a yalvarırsınız, fakat duanız kabul edilmez.” ( Tirmizi ) Buyurarak konuya dikkatleri çeker. Müslüman olarak bizlerde, bilgimiz kadar önce kendimizi kurtarmaya çalışmalı, sonrada etrafımızdakilere yardımcı olmalıyız. Kendimizi düzeltmeden etrafımızı düzeltelim dersek, sözümüz tesirli olmaz. Dinimizi yaşamada örnek olmak, etrafımızda ki insanları etkilemek için birinci yoldur. İkincisi söz olunca taşlar yerine oturur. Mum ışığı, meşaleleri tutuşturur. Allah ( c.c) hayırlı, bereketli, bol ibadetli ömür versin. Hayırlı kul, hayırlı ümmet, İslam âlemine hayırlı insan eylesin. Amin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder