İMANSIZ ÖLENLERİN SESLENİŞİ
İmansız ölen kişiler, ölümünden cehenneme girinceye kadar hatta girdikten sonra bile Allah'a yalvarıp, geri dönmek isteyeceklerdir. Dünyada kulluk etmedikleri Allah'tan, ikinci bir imtihan şansı isteyeceklerdir. Bu konuya Kur'an, genişçe yer vermiştir..
Bir tanesini hatırlatalım:
"Onları, ateşin başında durdurulup da: 'Keşke, biz (dünyaya) geri döndürülseydik de, Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık' diyecekleri vakit bir görsen!" (En'âm: 27)
Ama onlar tekrar dünyaya döndürülmeyecek/gönderilmeyecek ve ikinci bir fırsat tanınmayacaktır.
Allah'ın rahmet ve adaletini bilmeyen, Allah'ı gereği gibi tanıyıp takdir edememiş olanlar, şöyle diyebilirler:"İkinci şans verilse belki mü'min olurlardı! Belki önceki hayatlarındaki gibi kötü bir insan olmazlardı" diye düşünebilir bazıları..
Bu fikir yada itiraza, Allah cevap vermektedir. Öncelikle dünyaya dönüp ayetlere göre yaşayıp mü'min olma temennisinde bulunanlarla başlayalım.
"Hayır, evvelce gizledikleri şeyler karşılarına çıktı. Eğer geri döndürülselerdi yine kendilerine yasaklanan şeylere geri dönerler. Çünkü onlar şüphesiz yalancıdırlar." (En'âm: 28)
Artık onlar ahirette, dünyadaki küfür ve isyanlarının karşılığını göreceklerdir. Onlar tekrar dünyaya dönseler bile, onların asla iman etmeyecekleri ve yine yasaklandıkları şeyleri yapacakları bildirilmektedir.
Onların "mü'min olurduk" temennileri artık gayba dair şeyleri ahirette gözleriyle gördükleri içindir. Oysa iman, gayba iman etmeyi gerektirir. Rabbimiz Bakara: 3'de: "Onlar gayba iman ederler.." buyurmaktadır. Gayb; duyu organlarıyla algılanamayan, Allah'ın bildirdiği gerçeklerdir.
Ahirette cehennemi ve Allah'ın azabını gözleriyle gören kâfirler dünyada iken; gaybı inkâr etmişler ve görmeden inanmamışlardır. Tekrar dünyaya döndürülmüş olsalar bile, normal şartlarda yine gaybı inkâr ederler, ayetleri yalanlarlar. Allah bu gerçeği çok iyi bilmekte ve bildirmektedir..
Kâfirlerin bu tavrı, gayb perdesi gözlerinin önünden kalktığı içindir.
Firavun da ölüm meleklerini karşısında gördüğü zaman şöyle demişti: "..Nihayet (Firavun) boğulacağı zaman şöyle dedi: 'İsrailoğullarının iman ettikleri ilâhtan başka bir ilâh olmadığına inandım. Ben de müslümanlardanım.' " (Yûnus: 90) Rabbimiz ise onun bu esnadaki imanını kabul etmemiştir. Kur'an'a kulak verelim: "Şimdi mi? Halbuki sen bundan önce isyan etmiş ve fesatçılardan olmuştun." (Yûnus: 91)
Allah, son nefeste, ümitsizlik anındaki imanı kabul etmiyor! Artık ölümle birlikte imtihan da son bulmaktadır!
Ayrıca ona öğüt almak isteyenin öğüt alabileceği kadar bir zaman (Fâtır: 37) bahşedilmişti ama o dünyada refah içindeyken, uyarıcılara aldırış etmedi.
Yûnus: 91'deki sözler bir görüşe göre Firavunun içinden geçirdiği ümitsiz duygunun seslendirilmesidir. Yani imanının geçersiz olduğunu o da biliyordu. Kendi vicdanı ona, böyle sesleniyordu. Bu söz; Allah'ın yada Cebrail'in de olabilir. Artık ölüm ve ölüm meleklerinin gözüktüğü esnada; iman ve tevbe kapısı kapanmıştır.
Rabbimizin "..Ancak müslümanlar olarak ölünüz." (Âl-i İmrân: 102) buyruğunda olduğu gibi; "müslüman" olarak ölmeyi, Yüce Mevlâmız hepimize nasip etsin.. Amin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder