LİSELİLERİN SORULARI
Asayı Musa dan altıncı mesele;
Kastamonu'da lise talebeleri geldi. Hocalarımız bize Allah’ı anlatmıyor, sen tanıtırmısın? Dediler.
Ben dedim : Sizin okuduğunuz fen dersleri, kendi lisanıyla Allah’ı anlatıyor, siz kitapların dediğini dinleyin.
Nasılki bir eczanedeki ilaçlar, ilaç yapan kimyager ve doktorunu gösterir. Öyle ise dünyada bulunan yüzbinlerce bitkiler, hayvancılık tan elde edilen ilaçlar, gıdalarda, Yaradanını, Halıkını gösterir.
Bir fabrikanın basit bir maddeden yüzlerce çeşit kumaş dokuması, bir fabrikatörü, usta makineciyi gösterir . Dünyada bulunan yüzbinler başlı, her başında yüzbinler makina bulunan kainatta, mükemmel olan, kainatın ustadını, Rabbini gösterir.
Hem bir erzak ambarı veya güzelce dizilmiş depolardaki , sıra sıra dizilmiş marketlerdeki erzaklar, sahibini, memurunu gösterir.
Bir yılda yirmi dört bin senelik yolda dönen dünya, yüzbinler erzak yetiştiren mevsimleri oluşturur, bahar yiyeceği ayrı, kış yiyeceği ayrı, hiç bir canlıyı unutmadan, yiyecek ambarından yediren,
Allah' ın gemisi, konserve paketleri gibi taşıyan, büyük ustayı , depo sahibi, her şeyin sahibi Allah’ı gösterir.
Bir ordunun kumandanı, askerinin yiyeceğini, silahını, yatağını, nöbetini unutmadan ayarlar. Düzenli olması, görevinde başarılı olması kumandanı sevdirir.
Her baharda dünyanın yüzünde ordular gibi, her birini silah altına almış, bitkilerin, hayvanların yüzbin çeşit elbise ve erzak larını unutmayarak, koca alemi tek bir kumandan yönetmektedir. Bir bahar ordusu, insan ordusundan çok büyük ve mükemmel olduğunu, fen kitaplarınız anlatıyor. Aklı başında olanlara büyük arzın sahibi Allahı anlatır. Hayretlerle, büyüklüğüyle, düzeniyle çok sevdirir.
Hem nasıl ki, bir şehirde yanan elektrik lambaları, sabaha kadar sönmüyorsa, elektriği, lambayı yapanı idare edeni gösterir. Elektriği bulana, yapanlara teşekkür ettirir.
O zaman dünyanın ışığı sobası olan güneşe, akşamı aydınlatan aya, yıldızlara , fen bilgilerininde dediği gibi çarpmadan hızlı dönüyorlar. milyarlarca yıldır düzen bozulmadan güneşin etrafında dönen evrenin sultanını, yaradanını göstermez mi? Küçük bir lamba ustasız olamıyorsa, güneş, yıldızlarında ustası Allah c.c dir.
Kuran'da fen ilimlerini tasdikler ayetleriyle, Maşaallah, berakallah dedirtiyor,
Bu kainatta yeryüzünün üstündeki bütün canlılar defterin bir sayfasıdır . Baharda yeryüzünün birtek forması olan, üç yüz bin ayrı ayrı kitaplar hükmündeki bitkiler, hayvanlar birbiri içinde karışmayarak yanlışsız , hatasız, bazen bir çekirdek bir ağaç DNA sını yazmış , gözünüzle görüyorsunuz. Elmadan , portakal çıkmıyor.
İşte okuduğunuz fen bilimleri de tabiatı anlatarak, onun ustasını, katibini, Kuran kadar kesin anlatıyor. Allahû ekber, sühanallah, Elhamdülillah dedirtiyor.
Kuran'ı Kerim’de: Enam suresi 1. ayet : Allah gökleri ve yeri yarattı.
Rad suresi 16. ayet : Göklerin ve yerin Rabbi,
Ayetleriyle yaradanımızı tanıttırır.
Mektepli gençlerde kabul ederek " Hadsiz şükür olsun Rabbimize ki, büyük bir ders aldık. Allah senden razı olsun " dediler.
Bende dedim ki, insan binler sıkıntılarla acı duyan, çeşitli eğlencelerden zevk alan, mükemmel bir makina iken, gayet zayıf, düşmanı çok, bir çok ihtiyacı olan, ölüm ve ayrılıklarla perişan olan çaresiz insan iken, birden iman ve kullukla, büyük padişahı Zül Celale sığınıp, bütün ihtiyaç ve düşmanlarına yardımcı bularak, efendisinin şerefiyle, kılluğuna sarılsa, idama değil, terhis tezkiresine hazırlansa , ne kadar memnun ve minnettar olur, düşünün, kıyas ediniz.
Hapishane arkadaşlarımada derimki, Allah'ı tanıyan, O na itaat eden, zindanda bile mutlu olur.
Hatta idam ettikleri bir bahtiyar onlara der ki; ben idam olmuyorum, belki terhis ile saadete gidiyorum, Fakat ben sizi ahirette idam edeceğim için sizden intikam alıyorum, der lailahe illallah, Allah' tan başka ilâh yoktur, diyerek ruhunu teslim eder,
Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiç bir ilmimiz yoktur. Şüphesiz Sen herşeyi hakkıyla bilen ve her şeyi hikmetle yapansın, (Bakara Suresi 32. Ayet) Amin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder