Bismillahirrahmânirrahîm
--------------------------------------------
Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz yağmur yağarken mübârek vücûdlarını yağmura tutarlar ve yağmurun isâbet etmesi için, mûbârek başlarını açarlar ve sebebi kendilerinden sorulduğunda: "Rabb'ine olan zamanı yenidir" buyururlar idi.
Sen bu nebîlerin Sonuncusu (s.a.v.)’in şu Allah’a ma'rifetine bak ki, o ma'rifet ne kadar üstün ve ne yüce ve ne kadar âşikârdır!
Yağmur, Rabb'ine zaman olarak yakın bir zamanda ulaşmış olduğu için, beşerin en fazîletlisi olan (S.a.v.)’i teshîr eyledi.
Bundan dolayı yağmur cenâb-ı Peygamber'e vahiy ile gelen resûl, ya'nî Cibrîl (a.s.) gibi idi.
Meleğin vahiy lisânı ile da’veti gibi, yağmur da cenâb-ı Peygamber'i hâl lisânı ile bizâtihî da'vet etti.
Çünkü kâmiller, zâhir duyular ile idrâk ettikleri şeyin hepsinde, kendilerine ilâhî hazretten, algılanabilir sûretlere inmiş olan ma'nâları bulurlar.
Özellikle "yağmur" ilâhî hazretten inmiş olan "ilm"in sûretidir.
Ve yağmura "kendini çıkarması" kâmil rûhun kendi üzerine verilen feyzin alınması ve "başın açılması" da hakîkatlerin ve ilimlerin açığa çıkmasında mânilerin kaldırılmasına ve küllî ve cüz'î ma’nâların açığa çıkış yerinin beyin olduğuna işârettir.
Nasıl ki vicdânî şeylerin oluşma mahalli "kalb"dir.
Şimdi Rabb'inden cenâb-ı Peygamber'e getirdiği ilâhî hayâtın ve ilmin ve feyzin kendilerine isâbet etmesi için mübârek vücûdlarını yağmura çıkartırlar idi.
Bundan dolayı yağmurdan (S.a.v.) Efendimiz'e isâbet eden ilâhi feyz sebebiyle, o yağmurdan kendileri için ilâhî fayda oluşmasaydı, mübârek vücûdlarını yağmura çıkarmaz idi.
Yağmurun bu risâleti suyun risâletidir ki, Allah Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de:
“ve cealnâ minel mâi külle şey’in hayy” ya’nî “Ve her canlı şeyi sudan hálk ettik” (Enbiyâ, 21/30)
âyet-i kerîmesinde beyân buyurduğu üzere hayât sâhibi olan her şeyi sudan halk etti.
Bu hikmeti iyi anla!
Muhyiddîn İbnü'l Arabî (k.s)
Fusûsu'l-Hikem Tercüme ve Şerhi / Ahmed Avni Konuk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder