Sayfalar

28 Aralık 2020 Pazartesi

ALLAH'I BIRAKIP BAŞKA TANRI EDİNENLERE KURAN'İ KERİM'DEN CEVAPLAR

 ALLAH'I BIRAKIP BAŞKA TANRI EDİNENLERE 

KURAN'İ KERİM'DEN  CEVAPLAR


 NEML SURESİ 59. AYET 
De ki: "Hamdolsun Allah’a, selâm olsun seçkin kıldığı kullarına. Allah mı daha hayırlı yoksa O’na koştukları ortaklar mı?

NEML SURESİ 60. AYET
 Peki gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren kim? Biz o suyla, sizin bir tek ağacını bile bitiremeyeceğiniz güzel güzel bahçeler, bağlar yetiştirmekteyiz. Allah’tan başka tanrı mı! Doğrusu onlar yoldan sapmış kimselerdir.

NEML SURESİ 61. AYET
 Peki yeryüzünü yerleşmeye elverişli kılan, vadilerinden nehirler akıtan, yerde sarsılmaz dağlar yaratan, iki deniz arasına engel koyan kim? Allah’tan başka bir tanrı mı? Doğrusu onların çoğu gerçeği bilmiyorlar.

NEML SURESİ 62. AYET
 Peki darda kalan kendisine yalvardığı zaman imdadına yetişen, sıkıntısını gideren ve sizi yeryüzünün yöneticileri yapan kim? Allah’tan başka bir tanrı mı? Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz

NEML SURESİ 63. AYET
Peki karaların ve denizlerin karanlıkları içinde yol bulmanızı sağlayan kim? Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen kim? Allah’tan başka bir tanrı mı? Allah, onların ortak koştuklarından çok yücedir, münezzehtir.

NEML SURESİ 64. AYET
Peki ilk baştan yaratan, sonra yaratmayı (durmaksızın) tekrar eden kim? Size hem gökten hem yerden rızık veren kim? Allah’tan başka bir tanrı mı? De ki: "Eğer doğru söylüyorsanız kesin delilinizi getirin bakalım!"

NEML SURESİ 65. AYET
De ki: "Allah’tan başka göklerde olsun yerde olsun hiç kimse gaybı bilemez." Onlar ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.

NEML SURESİ 66. AYET
 Hayır, onların âhiret hakkındaki bilgileri yetersiz kalmıştır; dahası, bu hususta şüphe içindedirler; bunun da ötesinde onlar âhiretten yana kördürler.

13 Kasım 2020 Cuma

BAŞ ÖĞRETMEN VE ÖĞRETİCİLİK

 BAŞ ÖĞRETMENİM HZ. MUHAMMED (S.A.V.)


Allah resulü bir gün camiye giderken yolda ezan ile dalga geçen yahudi çocuklarını duydu. Aralarından birinin sesi çok güzeldi ve o ezanı ağzını eğip bükerek söylüyor diğerleri de ona gülüyordu. 


Bizler olsak ne yapardık bu durumda ? 


Şiddet, hakaret...


Allah rasulü yolunu değiştirerek çocukların olduğu yöne doğru yavaşça ilerledi.


Yanlarına yaklaştı öncelikle elini kaldırarak selam verdi (bu piskolojide benden size zarar gelmez anlamında)


Ve " Az önce çok güzel bir ses duydum, o sizden mi geldi ? " diye sordu. 


Şu inceliğe bakar mısınız...


Çocuk güzel ses deyince sevindi tabi hemen öne atıldı evet ben söyledim dedi. Efendimiz ona senin sesin ne kadar güzeldir öyle. Seni su mescide götürsem ordaki amcalara da söyler misin dedi. Çocuğun gururu okşanmıştı mutlu oldu söylerim ama ben ezanı bilmiyorum ki dedi. 


- Olsun ben öğretirim sana dedi Allah rasulü. 


Ve o söyledi çocuk tekrarladı bu şekilde ezberledi. Sonra efendimiz elinden tuttu diğer çocuklar ile birlikte mescide gittiler ve Resul yol boyunca onun saçını okşamıştı. 


Mescidte okuyunca oradaki sahabeler de güzel övgülerde bulundu çocuğa. Kendini çok iyi hissetmişti çocuk. Efendimiz çocuğa yaklaşarak senin sesin çok güzel ben seni Mekkeye göndersem orada kabeye müezzinlik yapmak ister misin dedi.


Şu insan kazanma sanatına bakar mısınız... 


Çocuk farkında bile olmadan müslüman olacak. 


Oralarda Kabe de müezzinlik herkesin bildiği bir şey, konuşulan bir şey, çocuk da bunu biliyor, büyük bir şey olduğunu biliyor ve çok hoşuna gidiyor bu durum. Kabul ediyor. 


Ve yıllar sonra.. 


Işte bu çocuk Ebu Mahsure...


Sahabeden, kabe müezzinlerinden Ebu Mahsure...


Fakat onun diğer müezzinlerden bir farkı var, saçları çok uzun hatta o kadar uzun ki saçlarını sarıp bir poşete koyuyor o şekilde geziyor. Onu gören ve bu olayın mahiyetini bilmeyenler 


Ya Mahsure bir de müezzinsin neden kesmezsin bu saçlarını bu ne hal diyor o böyle diyenlere içleniyor ve diyor ki " Nasıl keserim ben bu saçları bu saçlara kim dokundu siz biliyor musunuz benden nasıl kesmemi istersiniz" diyor.


Daha ne denir ki...


Bu olay size bir çok dersi bir arada vermiyor mu ? 


Bizler kendi çocuklarımıza bile böyle sabırlı böyle anlayışlı olamıyoruz. 


Allah Rasulü yapılan hatayı nelere çevirirken bizler hataya hatayla karşılık veriyoruz her seferinde. Hemde kendi canımızdan olan çocuklara.

SELÂM VE DUA İLE 

SELAMIN ALEYKE EYYÜHENNEBİYYU VE RAHMETULLAHİ VE BEREKETÜH 

31 Ekim 2020 Cumartesi

TOPLUM NEDEN BOZULDU

 BİZ BÖYLE ÇÜRÜDÜK

• "Bal tutan parmağını yalar" dedik hırsızlığı mübah gösterdik..

• "Devletin malı deniz, yemeyen keriz" dedik devleti soymayı mübah gösterdik..

• "Yemeyenin malını yerler" dedik dolandırıcılığı mübah gösterdik..

• "At binenin, kılıç kuşananın" dedik gaspçılığı mübah gösterdik..

• "Kol kırılır, yen içinde kalır" dedik kendi yakınımızdaki hırsızların hırsızlıklarını mübah gördük..

• "Söz gümüş ise sükut altındır" dedik ortamı yalancıya bırakmayı  mübah gösterdik..

• "Komşuda pişer bize de düşer" dedik hazırcılığı mübah gösterdik..

• "Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez" dedik menfaatçiliği mübah gösterdik..

• "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" dedik yalan söylemeyi mübah gösterdik..

• "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" dedik bencilliği mübah gösterdik..

• "Üzümünü ye bağını sorma" dedik haramı mübah gösterdik..

• "Köprüden geçene kadar ayıya dayı de" dedik takiyyeyi mübah gösterdik.

Sonra toplum neden bozuluyor diye oturup ağıt yaktık. Bu düşüncelerimizle biz bozuyoruz...

Dış güçlerin oyunuda tuz, biber oldu.  Kardeşi kardeşe kırdırdılar. 

Bu mazlum insanların ahı nasıl çıkar, bilmem. 

20 Ekim 2020 Salı

DUA EDELİM

 Euzübillahi mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim. 


Ey insan, ‘üstün kerem sahibi’ olan Rabbine karşı seni aldatıp-yanıltan nedir?” 

         (Infitar, 6) 


Ey Kerîm olan Rabbimiz! Sabahımızı, günümüzü, haftamızı hayırlı eyle. Maddi ve manevi rızkımızı genişlet. Bizi hayır için sarfedenlerden, sarfettikce kazananlardan eyle. 


Ey Kerîm olan Rabbimiz! Senki; Keremi, lutfu,  ihsanı bol olansın, cömertliğin ve iyiliğin tek kaynağısın. Senin ikramın tüm mevcudata rızık olur. Rabbimiz, bizi iyilikte cömert olanlardan eyle. 


Ey Kerîm olan Rabbimiz! Erkek evlatlarımızı, göz kapaklarını harama örtenlerden, iffet ve namusunu koruyanlardan eyle. 


Ey Kerîm olan Rabbimiz! Kız evlatlarımızı, gözlerini harama örtenlerden ve kötü bakışlardan kendini sakınanlardan eyle. 


Ey Kerîm olan Rabbimiz! Sen göklerin ve yerin nûrusun. Sana tabi olanlar, nurun ala nur olurlar. Rabbimiz, bizi sana tabi olanlardan, zâtını her türlü eksiklikten pak ve uzak tutan erlerden eyle. 


Ey Kerîm olan Rabbimiz! Bizi, ticârete ve alış verişe dalıp, seni zikretmeyi, namazı dosdoğru kılmayı ve zekâtı vermeyi unutanlardan eyleme. 


Ey Kerîm olan Rabbimiz! Bizleri, kalplerin halden hâle girip alt üst olacağı ve gözlerin dehşetten donakalacağı bir günden emin eyle. 


Ey Kerîm olan Rabbimiz! Sen affedicisin, affetmeyi sevensin bizi affeyle. Amin.

9 Ekim 2020 Cuma

KURAN'DA CENNETE GİRECEKLERİN ÖZELLİKLERİ

 Kur-an'da Ehli Cennetin Bazı Vasıfları:


Cennet ehli, sözün en güzeline (Kelime-i Tevhîd’e) hidâyet olunmuş; Allâh’ın doğru yoluna iletilmişlerdir. Şâhidliklerini dosdoğru yaparlar. İtâatkâr ve mütevâzi’ kullardır. Nefislerini tezkiye eder; şirk, küfür, nifâk, günâh ve sû-i ahlâktan arınırlar.


Onlar, namazlarında huşû’ içindedirler. Boş söz ve faydasız işlerden yüz çevirirler. Irz ve nâmûslarını muhâfaza eder; gayr-ı meşrû’ ilişkilerden sakınırlar. Emânete riâyet ederler. Namazlarını muhâfaza ederler. Aralarında hüküm vermek için, Allâh’ın Kitâbı ve Resûlü’nün Sünneti’ne çağrıldıkları vakit, “İşittik ve itâat ettik.” derler.


Onlar, Rahmân’ın kullarıdır. Yeryüzünde vakâr ve tevâzu’ ile yürürler. Yeryüzünde fesâd çıkarmaz, bozgunculuk yapmazlar. Câhiller, kendilerine hoşlanmadıkları bir söz söylediklerinde ‘Selâm!’ deyip geçerler. Onlar, Rab’leri için secde ve kıyâm hâlinde, namaz kılarak gecelerler. Cehennem azabından Allâh’a sığınırlar. Harcadıkları zamân isrâf etmedikleri gibi, cimrilik de yapmazlar; ikisi arası bir yol ta’kîb ederler. Yani, iktisâda riâyet ederler. Allâh’la berâber başka bir ilâhı çağırmaz; ona ibâdet etmezler.


Onlar, gerçek akıl sâhibleridir. Allâh’ın harâm kıldığı nefsi, haksız yere öldürmezler. Zinâ etmezler. Yalan söylemez; yalan yere şâhidlik etmez; yalan konuşulan meclislerde bulunmazlar. Boş söz konuşanlara rast geldikleri zamân, onlara bulaşmadan, iyi bir şekilde yüz çevirip geçerler. Rab’lerinin âyetleriyle kendilerine öğüt verildiği zamân, sağır ve kör kesilmezler. Şöyle duâ ederler: “Ey Rabbimiz! Bize zevcelerimizden ve nesillerimizden gözlerimizin sürûru (sevinci) olacak iyi kimseler ihsân et ve bizi, takvâ sâhiblerine imâm (rehber) yap!”


Onlar, yeryüzünde büyüklük taslamazlar. Tasaddukta bulunur, sadaka verirler. Allâh’ı çokça zikrederler. Sabâh-akşam O’nu tesbîh ederler. Allâh ve melekleri, onlara rahmet eder. Onlar, Allâh’ın Kitâbı’nı okurlar. Rab’lerinden gelen hakka tâbi’ olurlar. Allâh’ın Dîni’ne yardım ederler. Mallarında, yardım isteyen ve iffetinden dolayı yardım istemeyip mahrûm kalan kimselerin bir hakkı olduğunu bilirler ve o hakkı, sâhiblerine minnet etmeden ve başa kakmadan verirler. Nezirlerini (adaklarını) yerine getirirler. Nefislerini, arzûlarını yerine getirmekten alıkoyarlar. Onlar, ehl u iyâlleriyle berâber olduklarında, Allâh’ı unutmazlar; O’ndan korkarlar. Tâğûta ibâdet etmekten sakınırlar.


Onlar, geceleri pek az uyur; kalkıp ibâdet ederler. Kurbân keserler. Namazı kılar, beş vakit namaza devâm ederler. Seherlerde istiğfâr ederler. Sözü dinler; sonra da sözün en güzeline tâbi’ olurlar. Kötülüğe kötülükle mukâbelede bulunmazlar. Kötülük yapanları bağışlar; sulh ve barışı te’mîn ederler. Rab’lerinin huzûrunda hesâb vermek üzere duracaklarından korkarlar. Babaları, oğulları, kardeşleri veya aşîretleri de olsa; Allâh’a ve Peygamberi’ne düşmân olanlara aslâ muhabbet etmez, onlara sevgi beslemezler. Onlar, Allâh’ın kendilerine hidâyet bahşettiği kimselerdir.


Onlar, Arş’ı yüklenen meleklerle O’nun etrâfında bulunan meleklerin, Cehennem’den ve günâhlardan mahfûz kalmaları ve yakınlarıyla berâber Cennet’e girmeleri için kendilerine duâ ettikleri kimselerdir. Allâhu Teâlâ, onların kalblerine îmânı nakşetmiş, yerleştirmiştir. Allâh, onları, kendi indinden bir rûh ile te’yîd etmiştir.


Onlar, Rab’lerinin azâbından korkar; azâb-ı İlâhî’den emîn olunamayacağını bilirler. Allâh rızâsı için yoksula, yetîme ve esîre it’âm eder, onları doyururlar. İt’âm ettikleri kimselere de şöyle derler: “Biz, sizi Allâh rızâsı için doyuruyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz.” Onlar, köle âzad ederler. Birbirlerine sabrı ve merhameti tavsiye ederler. Günâhlardan temizlenmek için, mallarını müstehakk olan yerlere verirler.


Onlar, hiçbir karşılık beklemeden iyilik yapar; sâdece Rab’lerinin rızâsını tahsîl etmeyi düşünürler. Allâh, onlardan; onlar da Allâh’tan râzı olmuşlardır. Onlar, Allâh’ın hizbi, tarafdârlarıdırlar. Onlar, ehl-i saâdettirler. Onlar, mahlûkâtın en hayırlılarıdırlar.

ANTİ DEPRESYON ÇARELERİ

 REÇETE


*Dr. Aidin Salih hanım diyor ki..;*


*- Erzakınızı Kur'an okunan yere koyun..!*


Suya *şifâ ayetleri okuyup için..,*


*Kur'an okuyun..!* 📚 


*Alın size doğal antibiyotik; canlı hücreli, anne nefesi değmiş gibi....*


Çünkü kişi îmân gücünü yükselttikçe, manevî mizacı tüm hücrelerine *galip olmaya başlar.


*Manevî hâliniz güçlendikçe;

• geçmişiniz,

• sıkıntılarınız,

• bunalımlarınız *siliniyor.*


* Kaygılarınıza,

* vesveselerinize takılıp kaldıkça


*ya da*


*"O niye öyle dedi?"*

*"Bu niye böyle yaptı?*

diye düşündükçe,


*farkında olmasak da önce Ruhumuz, sonrasında da bedenimiz ve beynimiz hasta oluyor.*


Bu sebebledir ki, *biz davamızda yol alamıyoruz.*


Bırakalım davayı, *ailemizde dâhi huzuru bulamıyoruz.*


*Herkes,* şekerleme tüketir gibi *Antidepresan tüketir hâle gelmiş.*


Neden?


*Mevlâmız ile aramızı açtığımızdan,*


*Duâ etmeyi unuttuğumuzdan,*


*Mevlâmıza dertlenmeyi bilmediğimizden,


*Tevbemizi azalttığımızdan...


Sadece ama sadece bir *Besmele'nin manevî gücünü yazsak sayfalar yetmez...*


Hangimiz *avuçlarımızın içine duâlar, Felâk-Nas'lar okuyup bedenimizi mesh ediyoruz?


Bunu *çocuklarımıza da yapıyor muyuz?


Biz *manevî huzurumuzu kaybettiğimiz an, ruh ve beden sağlığımızı da kaybetmeye başladık, kardeşler...


Bakın, bunu misallendirmek istiyorum.


*Hz. Yakub (as) Yusuf'unu kaybettiğinde ne yaptı?


• Kaygılandı,

• vesveselendi,

• buhranlara düçar oldu...


Streslendi, düşüne düşüne, ağlaya ağlaya sonunda bu hâller onu hasta etti ve gözleri görmez oldu!..


*Ama ne zaman* vazgeçti,

*manevî unsurunu kuvvetlendirdi,


*Allah (cc)'a tam bir teslimiyet gösterdi,


*işte o zaman* Allah (cc) *Yusuf'unu ona geri verdi.


*Kaygısı çok iken,* evinin yakınındaki Kenan kuyusundaki Yusuf'unu görmüyor, hissetmiyordu.


*Kaygılarını atınca,* 10 günlük mesafeden *Yusuf'unun kokusunu almaya* başladı.


SubhanAllah!..


Biz de bu misalden *çok nasihat çıkarmalıyız,* kardeşlerim...


İçine düştüğümüz buhranlardan dolayı;


* sağlıklı düşünemiyor, neticesinde de


* sağlıklı kararlar alamıyor ve

son olarak da ruh ve beden sağlığımızı kaybediyoruz.


Sonrasında;


*Antidepresan Ağına* düşüyor, kendi ellerimizle kendimizi delirtiyoruz...


Oysa Allah (cc),

*bize bir susam tanesini bile şifa olsun diye göndermedi mi?*


*NEDEN Yahudi'nin KORTİZON ilâcına inandık da İslâm'ın her derde devâ ÇÖREKOTUnu şifadan saymadık?!..*


Biz, iyileşmek için şifâyı temiz yollardan aramadık ki!..


Keyfimize göre, *"zarurettir, zarurettir"* dedik ve her türlü şeyi nefsimize helâl saydık.


Oysa Allah (cc),

*Haram kıldığı hiçbir şeyin içine şifâ koymamıştır.*


Gelin, evvelâ manevî olarak İslâm mizacımızı kuvvetlendirelim!


Size *en tatlı reçeteyi yazıyorum;*


• Vaktinde kılınan namaz,


• Allah'a yalvarırcasına okunan bir cüz Kur'an,


• İçine Kur'an'dan duâ okunup içilen bir bardak su,


• Gözyaşlarıyla ıslanmış bir seccade ve elbise;


Emiin olun ki, *ruh ve beden sağlığınız için en şifâlı* ilâçtır.


Hem de *hiç yan etkisi ve komplikasyonu yok.*


*Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alââli Seyyidina ve Nebiyyinâ Muhammed...*

8 Ekim 2020 Perşembe

BU GÜNÜ ANLATAN HADİSLER

 AHİR ZAMANDA OLACAKLAR


1.KİŞİYİ AİLESİ HELAK EDECEK

Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor ki: “Öyle bir zaman gelecek ki kişinin helak olması, eşinin, anne-babasının ve çocuklarının elinden olacaktır. Onu fakirlikle ayıplarlar, gücünün üstünde tekliflerde bulunurlar, o da dinini kaybedecek işlere girer ve helâk olur.” 

(Beyhakî)


2.GÜVENİLİR DOST VE HELAL PARA AZALACAK

Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor ki: “Öyle bir zaman gelecek ki o zaman şu üç şeyden daha kıymetli bir şey olmayacaktır: 

1. Helal para, 

2. Cânı gönülden güvenilip, arkadaşlık yapılacak bir dost,

3.Kendisiyle amel edilecek bir sünnet.”

(Heysemî)


3.DÜNYA MENFAATİ İÇİN DİN SATILACAK

Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor: “İnsanlar dinlerini küçük dünya menfaati karşılığı değiştiriverirler. İşte öyle zamanda dinlerinde sâbit kalabilenler ellerinde kor ateşi tutanlar gibidirler.” 

(Müslim)

4. HAİNLER SADIK, SADIKLAR HAİN GİBİ GÖRÜLECEKLER

Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor: “Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hâin sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhitlik etmeleri istenmediği hâlde şâhitlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği hâlde yemin edecekler.” 

(Taberânî)


5. ŞEREF ,  İTİBAR VE DİN DE PARA İLE  ÖLÇÜLECEK

Efendimiz (S.A.S.) buyurur:

 “Öyle bir zaman gelecek ki bütün endişe ve gayretleri karınları (mîde ve şehvetleri) için olacaktır; şerefleri, malları ile ölçülecektir; kıbleleri kadınları olacaktır; dinleri de dirhem ve dinarları olacaktır. İşte onlar mahlûkâtın en şerlileridir. Onların Allah katında hiçbir nasipleri yoktur.” 

(Kenzü’l-Ummâl)


6. HARAM HELAL HASSASİYETİ KALMAYACAK

Efendimiz (S.A.S.) buyurur:

 “Öyle bir zaman gelecek ki kişi helâlden mi haramdan mı kazandığına aldırmayacak!” 

(Buharî)


7. FAİZ HERKESE BULAŞTIRILACAK

Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor: “Öyle bir zaman gelecek ki bütün insanlar ribâ ile iş yapacak. Ondan sakınanlar dahi tozuna bulaşmak durumunda kalacaklar.” 

(Nesâî)


8.İyilik kötülük gibi, kötülük de iyilik gibi görülecek:

Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor: Öyle bir zaman gelecek ki gençleriniz ve kadınlarınız günaha sürüklenecek, iyiliği emredip kötülükten sakındırmaktan vazgeçeceksiniz ve daha kötüsü olacak, kötülüğü iyilik, iyiliği de kötülük gibi görecek, iyilikten sakındırıp aksine kötülüğü de teşvik edeceksiniz. 

(Heysemi)


9.Öldüren niye öldürdüğünü, ölen niye öldüğünü bilmeyecek:

Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor:   “Öyle bir zaman gelecek ki kâtil niçin öldürdüğünü, maktûl de niçin öldürüldüğünü bilemeyecek. Bu,fitne ve karışıklık zamanında öldüren de ölen de ateştedir.”

(Müslim)


10. Yahudi ve Hıristiyanlar taklit edilecek

Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor: (Öyle bir zaman gelecek ki) "Siz, sizden önceki insanların yollarına, mutlaka karış karış, arşın arşın uyacaksınız hatta onlar kertenkele deliğine girseler bile, siz de onlara uyup o deliğe gireceksiniz." 

"Ey Allah'ın Resulü! Onlar Yahudi ve Hıristiyanlar mıdır?" diye sordular. 

"Ya başka kim olacaktır?" diye cevab verdi. (Buhari)


11. En son namaz terk edilecek:

Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor:  (Öyle bir zaman gelecek ki) İslam’ın bağları düğüm düğüm çözülecektir. Her bir düğüm çözüldüğünde insanlar geride kalana tutunacaktır. Onlardan ilk çözülecek olanı hüküm, en son çözülecek olanı da namazdır.” 

(Heysemi)

1 Ekim 2020 Perşembe

NASİBLİ KİMDİR

 Nasipli kişi 👍


Kimdir nasipli kişi? 


İnsanlar filan kişi çok nasipli derler; evi var, arabası var, işi var, güzel bir eşi var, makam sahibi evlatları var, güçlü insanlarla ilişkileri var. Bunların hepsi nasiptir, dünya nasiplerinden.


 Gerçek nasipli kişi ise;

-😍🌹💥Bakara suresinin son iki ayetini (Amener-rasulu....)yü  gece yatmadan önce okuyanın ona yeteceğini bilen ve okuyandır. 

-😍🌹💥Nasipli kişi; Ayetel Kürsi'yi her farz namazdan sonra okuyanın ile cennet arasında sadece ölüm  olduğunu bilen ve okuyandır. 


-😍🌹💥Nasipli kişi; Ayetel Kürsiyi yatmadan önce okuyanın  onu sabaha kadar koruyacağını ve ona şeytanın asla yaklaşamayacağını bilen onu okuyandır. 


😍🌹💥Nasip li kişi; Üç defa ihlas suresini okumanın bir hatim sevabına nail olacağını bilen ve okumaya devam edendir.


-😍🌹💥Nasipli kişi; Mü'minler için Allah'tan bağışlanma dileyene, Allah'ın o bağışlanma dilediği her mü’min için sevap yazdığını bilip onlar için tevbe,istiğfar yapandır. 


-😍🌹💥Nasipli; Sübhanallahi Velhamdü lillahi veLa ilahe illallahü vAllahu Ekber. zikirlerinin güneşin üzerine doğduğu her şeyden hayırlı olduğunu bilip bunları söyleyen kişidir. 


-😍🌹💥Nasipli  kişi; Sabah ve Akşam namazlarının farzlarından sonra henüz oturuşunu değiştirmeden,

 "La İlahe İllallah vahdehu la şerike leh, lehul mülkü ve lehul hamdu  yuhyi ve yumit ve huve ale külli şey'in kadir" i 10 kere söyleyenin Hz İsmail'in soyundan dört köle azat etmiş gibi olduğunu bilen ve bunu söyleyendir. 


-😍💥🌹Nasipli kişi; Ezan okunurken onu dinleyip okunduktan sonra "Allahümme Rabbe hazihid da'veti -ttameh ves Salâtil Kaimeh Âti Seyyidina Muhammeden il Vesilete vel Fazilete veb'ashu Makamen Mahmuden illezi ve'adtehü"  diye Hz Muhammed s.a.s e dua eden kişiye O'nun şefaatinin vacip olacağını bilen ve söyleyendir. 


-😍🌹💥Nasipli kişi; Gündüz ve gecenin yirmi dört saat olduğunu ve bu saatler içinde bir cüz Kur'an Okuyabilen kişidir. Ki bu bir cüz en fazla 30 dakikasını alacaktır.


😍💥🌹-Nasipli kişi; Fazileti çok büyük olan Duha (kuşluk) vaktinde iki rekat Duha namazı kılabililendir. Ki bu beş dakikasını almayacaktır. 


-😍🌹💥Nasipli kişi; "Sübhanallahi ve bihamdihi" yi kim günde yüz kere derse, günahları denizin köpüğü kadar da olsa bağışlanacagını bilen ve bunu söyleyendir.  


   💥🌹😍      İşte gerçek nasipli kişi.İşte gerçekten gıpta edilecek kişi.Şansli kisi, kendisi bu amelleri duyup sana gonderecek dostlarinin olmasidir ve seninde  gonderebilecegin dostlarinin olmasidir.


Allah cc bizi böyle gıpta edilecek kullarından eylesin,Mevlamın affı sevgisi merhameti.... herdaim üzerimizde olsun.(AMİN)

HAYIRLI CUMALAR

 BİR AYET

"Şimdi size öyle bir kitap indiriyoruz ki, uymanız gereken bütün kâideler onun içinde yer aldığı gibi, bütün şerefiniz de o kâideleri tatbik etmenize bağlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?" (Enbiya Süresi 10)


BİR HADİS

“Allah Teâlâ bana: 'O kadar mütevâzi olun ki, kimse kimseye böbürlenmesin; kimse kimseye zulmetmesin.' diye bildirdi.”

(Müslim, Cennet 64)


BİR HAKİKAT 

Hz. İsa (as):

-"Kimlerle oturup kalkalım?"

Diyenlere cevaben:

-"Gördüğünüz zaman Allah’ı hatırlatanlarla, sözü ile ibadetlerinizi arttıranlarla ve ahiret ameline sizi teşvik edenlerle oturup kalkın!" buyurmuştur.


BİR DUA

"Ey Rabbimiz kıyamet günü, beni, anne-babamı ve bütün müminleri mağfiret eyle." 

(İbrahim suresi 41)

Hayırlı Cumalar

26 Eylül 2020 Cumartesi

ÖMÜR DE KUM SAATİ GİBİ

 Cüneyd-i Bağdadi (ks)

Asr sure-i şerifinde geçen; 

"Vel Asr İnnel İnsane Lefi Husr."

"zamana yemin olsun ki insan hüsrandadır."

ayet-i kerimesinin manasını tefekkür ediyordu.


Pazar yerinden geçerken, buz satan bir adamın sürekli;

"Buz alın! Buz var, buz alsana!"

diye neredeyse insanların kolundan tutup ısrarla buz satmaya çalıştığını gördü.

Satıcıya;

"Neden bu kadar ısrar ediyorsun ki, zorla satılır mı" deyince satıcı;

"Ee eriyor!" cevabını verir.


Bunu duyunca, o anda bayılır.

Ayıldığında yanındakiler ne olduğunu sorunca;

-O adamın buzlarında kendi ömrümü gördüm.

Neden zamana yemin edildiğini ve neden insanın zararda olduğunu şimdi daha iyi anladım ,

Sıcak, adamın maddi sermayesi olan buzları eritip tükettiği gibi, zaman da asıl sermayemiz olan ömrümüzü tüketiyor.

Saniye saniye, 

dakika dakika 

ömür buzumuz eriyor, hissedebiliyor musunuz?               


Ömrümüz buz misali eriyip gidiyor.

Sattık, sattık.

Satamazsak eriyor.


"Nefis ve malını Cenâb-ı Hakk'a satmak 

ve ona kul olmak; 

ne kadar kârlı bir ticaret, 

ne kadar şerefli bir rütbe."


Cenab-ı Hakk'a hakiki kul,

Rasulüne hakiki ümmet ve 

Sevdiklerine de hakiki yoldaş olmak nasibimiz olsun İnşaAllah.

21 Eylül 2020 Pazartesi

ÖFKE NASIL GİDER

 İmamı Şafii talebelerinden biri olan Yunus ile müzakere yaptığı bir meselede ihtilafa düşer. 

Öyle ki talebesi öfkesinden dolayı dersi terk eder ve evine gider.

Akşam olunca Yunus kapısının çalındığını fark eder. 

-‘Kim o?’ der.

Kapıdaki kişi, 

-‘İmamı Şafii’ der.

Yunus, kapıyı açar ve İmam Şafii’nin kapıda beklemekte olduğunu görür ve hocasının ayağına kadar gelmesine şaşırır.

İmam Şafii kapıyı açan talebesi Yunusa şunları söyler:

1-Ey Yunus, bizi birleştiren yüzlerce mesele dururken bir mesele mi bizi ayıracak?

2-Ey Yunus, yaptığın ve üzerinden geçtiğin köprüleri yıkma! Bir gün o köprüden geri dönmen gerekebilir!

3-Ey Yunus, hatadan nefret et ama hataya düşenden nefret etme. 

4-Bütün kalbinle günaha öfkelen ama günahkara acı, ona merhamet göster.

5-Ey Yunus, sözü eleştir ama sözü söyleyene saygı göster. 

6-Ey Yunus Görevimiz, hastalığı tedavi etmektir, hastayı yok etmek değil.

DİLİMİZDE TESBİH VARDI 

Komşuya seslenirken, 

“Hu Hu” diye seslenirdik komşumuza...

“Eyvallah” dilimizin pelesengi idi…

“Hay”dan gelip “Hu”ya giderdik…

“Hay Hay Efendim!" diye kabul ederdik tekliferi…

“Allah, Allah, Allah” diyerek şehadete koşardık Tuna boylarında…

“Allah Allah”, “Sübhanallah”, “Allahu ekber“ idi hayretlerimiz. Şimdilerdeki gibi “Vaaav” diye yada “ohaa” diye gayri müslim kırması çığlıklar atmazdık.

“Tövbe estağfurullah”  “fesubhanallah” zikri anlatırdı kızgınlığımızı.

“Aman Allahım” derdik “oh my god” girmeden dilimize…

“Salavat” anlatırdı bazen yanlış bir iş yapıldığını…

“Neûzubillah” çekmek idi istemediğimiz bir şey görünce zikrimiz…

“Bismillah” ile başlarlardı her hayrın başı.

“Allah” iyiliğini versin!' demeye alışıktı dilimiz…

“Allah Allah İllallah, Muhammedun Resulullah” sonrası derdik alkışlarla yiğitlere “maşallah”

“Ya sabır” öfkemizin ilacı idi….

“Hasbünallâhü ve ni’mel vekîl!” diyerek Allah’ı “vekil” ederdik çaresiz kalınca…

“Ya Şafi” dokunurdu yaramıza merhemden evvel…

“İnna lillah” ayeti teselli ederdi geride kalanları…

“Hak’ka yürürdük” eskiden ölmezdik biz…

“Bu da geçer ya hû!”, “Vazgeç ya hû!”, “Hoş gör ya hû!” hatları süslerdi evlerimizin duvarlarını, psikiyatrik ilaçlarlar dünyamıza girmeden…

-Velhasılı kelam Azizim!

“Eskiden yaşarken zikrederdik, şimdi zikrederken bile o hali yaşamıyoruz."

O güzel hallerimize tekrar dönmemiz ve yaşamamız dileği ile.

Hayırlı Huzurlu Bir Ömür Duasıyla...

29 Ağustos 2020 Cumartesi

 *HİÇ BÖYLE BİR DOSTUNUZ OLDU MU*?


1. Çok konuşmazdı.

2. Kötü söz söylemezdi.

3. Daima düşünceliydi.

4. Kimseyle çekişmezdi.

5. Her zaman ağırbaşlıydı.

6. Boş şeylerle uğraşmazdı.

7. Dünya işleri için kızmazdı.

8. Lüzumsuz yere konuşmazdı.

9. Umanı umutsuzluğa düşürmezdi.

10. Kimsenin kusurunu araştırmazdı.

11. Vakar ve sükûnetle rahatça yürürdü.

12. Susması konuşmasından uzun sürerdi.

13. Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi.

14. Affediciliği tabii idi; intikam almazdı.

15. Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı. 

16. Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı.

17. Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı.

18. Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmezdi.

19. Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı.

20. Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı.

21. Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü.

22. Konuştuğunda ne fazla ne de eksik söz kullanırdı.

23. Bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı.

24. Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı.

25. Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi.

26. Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi.

27. Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle dururdu.

28. Âdeti üzere sarf edilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı.

29. Kelimeleri parlayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı.

30. Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilmezdi.

31. Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi.

32. Düşmanlarını affetmekle kalmaz, onlara değer verirdi.

33. Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı.

34. Yürürken ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmazdı.

35. Adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilirdi.

36. Dostlarına şöyle derdi: “Dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol.”

37. Sabahları evinden çıkarken şöyle derdi: “İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve sap-tırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.”


O, Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’di. İslam dini Peygamber Efendimiz idi.  Allah sevgisinden mahrum eylemesin. Amin 

26 Ağustos 2020 Çarşamba

AHİR ZAMAN HASTALIĞI

 🤔 AHİR ZAMAN HASTALIĞI 🤔


İkindi ve yatsı namazının sünnetini kılmamayı adet haline getirmişsen,


Sürekli kaçıncı rekatta olduğunu, hatta hangi vakte niyet ettiğini unutup duruyorsan,


Selam verir vermez seccadeden kaçarcasına kalkıyorsan,


Tesbihat yapmıyor, dua da etmiyorsan,


Tuvalette geçirdiğin süre namazda geçen süreden fazlaysa,


En büyük mutluluğun sevdiğin yemekleri yemekse,


Her sabah işe gitmek için kalkınca sabah namazını kılıyor ama haftasonu olunca sabah namazına hiç uyanamıyorsan,


Namazdan kurtaran günlere erişince derin bir oh! çekiyorsan,


Kuran okumayı bildiğin halde en son ramazan ayında bir cüz okumuşsan, kuran gerçekten rafta tozlanmışsa,


Hatim için sana verilen ama okumadığın bir sürü cüz varsa,


Saçım bozulur diye takke kullanmaktan geri duruyorsan,


Namazlar hep son yarım saate kalıyorsa,


Camiye cumadan cumaya gidiyorsan,


Bir fakire en son ne zaman yardım ettiğini hatırlamıyorsan,


Kurbanı bile kredi kartıyla alıp onunda asgarisini ödeyip mundar ettiysen,


Başörtün küçücük olduğu için sürekli boynun falan görünüyorsa,


Boyun uzun görünsün diye, başörtünü hep deve hörgücü gibi yapıyorsan, uzaylı canavar Alien gibi oluyorsan,


Hele üzerine bir de sigara yakıyor, dumanı içine çekiyorsan araba kullanırken,


Bilgisayar oyununda bonus toplayan karakterler gibi yolda gördüğün her kadına dönüp dönüp bakıyorsan, hiç boş geçmiyorsan.


Sıktığın parfümün kokusu son 20 metredeki her erkeğin burnundaysa.


Sürekli küçük! yalanlar söylüyor, sürekli gıybet ediyorsan,


Küstüğün ve nefret ettiğin bir sürü insan varsa,


Bir de bu haline bahaneler üretiyorsan, bil ki sana ahirzaman hastalığı bulaşmış demektir.


Ahirzamanda olmanın savruluşudur bu yoldan çıkışlar, bu hastalıklı haller.


İstikamette yürüyemiyor oluşumuzun tek çaresi kendimizle yüzleşmektir ve TEVBE etmektir...


(Alıntı, yazan belirtilmemiş.)

4 Ağustos 2020 Salı

DUAYA İHTİYACIM VAR

FACEBOOK'TA BOŞ BOŞ GEZMEYELİM KIYMETLİ KARDEŞLERİM, 
BUYRUN HEPSİNDEN EN AZ 1 DEFA OKUYALIM İNŞALLAH .

"Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammedin ve Alâ Âli Seyyidinâ Muhammed"(Allahım, Hz.Muhammed(Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)'e ve Âline (Evlâdu Îyaline) Sâlatû Selâm ve Esenlikler Eyle.)

" Eşhedü Ellâ İlâhe İllallâh ve Eşhedü Enne Muhammeden Abdûhü ve Rasûlühü "(Ben Şehâdet Ederim ki Allahü Teâla'dan Başka İlah Yoktur ve Hz. Muhammed(Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) Onun Kulu ve Elçisidir.)

"Lâ İlâhe İllallâh Muhammedün Rasûlullah"(Allahü Teâla'dan Başka İlah Yoktur Muhammed(Sallallâlü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Onun Elçisidir.)

"Estâğfirullâh El Azîm Ellezî Lâ İlâhe İllâ Hüvel Hayyel Kayyûme ve Etûbü İleyh"(Kendisinden başka ilâh olmayan, hakikî hayatla diri olan Hayy, her şeyi ayakta tutan Kayyûm olan büyük Allah’dan beni bağışlamasını istiyor ve bütün benliğimle ona tövbe edip, yöneliyorum.)

"Lâ Havle ve Lâ Kuvvete İllâ Billâhil Aliyyil Âzîm"(Güç ve kuvvet, sadece Yüce ve Büyük olan Allah’ın yardımıyla elde edilir.)

" Hasbûnallâhü ve Ni'mel Vekil, Ni'mel Mevlâ ve Ni'men Nasîr" (Allah(Celle Celâlühü) bize yeter, O ne güzel Vekildir, ne güzel Mevlâ ve ne güzel Yardımcıdır.)

" Sübhânallahi Velhamdülillâhi ve Lâ İlâhe İllallâhü Vallâhü Ekber ve Lâ Havle ve Lâ Kuvvete İllâ Billâhil Aliyyil Âzim"(Allah(Celle Celâlühü); bütün noksan sıfatlardan münezzehtir, bütün hamdler Ona mahsustur, Ondan başka ilâh yoktur, O büyüktür, güç ve kuvvet sadece yüce ve büyük olan Allah'ın yardımıyla elde edilir.)

"Allâhüekber Allâhüekber Lâ İlâhe İllallâhü Vallâhüekber Allâhüekber ve Lillâhil Hamd."(Allah Büyüktür, Allah Büyüktür, Allah'tan başka ilâh yoktur, Allah Büyüktür, Allah Büyüktür ve Hamd ancak Allah'a mahsustur.)

"Lâ İlâhe İllâ Ente Sübhâneke İnnî Küntü Minezzâlimin"(Senden Başka Hiç Bir İlâh Yoktur, Sen Bütün Noksan Sıfatlardan Münezzehsin, Muhakkak ki Ben Nefsime Zulmedenlerden Oldum.

28 Temmuz 2020 Salı

ETTEHİYYATÜ DUASI VE ÖNEMİ

Namaz kılarken her gün defalarca okuduğumuz 'Ettehiyyatü'nün güzelliğini anlayın, üzerinde düşünün. Kalbiniz rahatlayacak. Huzur bulacaksınız.

Miraç'ta, yani Peygamber Efendimizin ALLAH'ın huzurunda konuşmaların başlangıcını oluşturan bu sözlerin önemini ve güzelliğini bilmek gerekir.

 Ettehiyyatüyü sadece namazlarda değil, teselliye ihtiyacınız olduğu zamanlarda da okuyun. Kendinizi yalnız hissettiğinizde, dertlerinizi unutmak istediğinizde, yatarken uykunuz kaçtığında okuyun.

Peygamber Efendimiz (sav, Mirac da yüce Yaradan'a şunu söylemiştir: Ettehiyyatü lillâhi vassalevâtü vattayyibât. Hayat sahibi varlıkların hayatlarıyla sundukları ibadetler, dualar ve bütün güzel söz ve davranışlar ALLAH'a mahsustur.

Ve ALLAH'tan ona Selâm: Esselâmu aleyke eyyühennebiyyu va rahmetillâhi ve berakâtuhu. Ey nebî, Selâm, ALLAHın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun.

Peygamber Efendimiz de  (sav) , şu şekilde karşılık vermiş: Esselâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhissâlihîn. Selâm bize ve ALLAH'ın salih kullarının üzerine olsun.

Bu konuşmaya tanık olan melek Cebrail Kelime-i Şehadet getiriyor: Eşhedü en lâ ilâhe illALLAH ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasuluhu. 

Şehadet ederim ki ALLAH'tan başka İlâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve elçisidir..

NAMAZIN ÖNEMİ

Hz. Cebrailin Dilinde Namaz

Hz.Muhammed(s.a.v) buyuruyor ki
ümmetimin önünde muhakkak beş yokuş vardir
her baba yiğit bu yokuşları çıkamaz
Hz. Ebubekir(r.a) sordu:
'Nedir bu yokuşlar Ya Rasulallah?'
efendimiz (s.a.v) buyurdularki:

1.ölüm ve onun zorluğu
2.kabir ve onun yalnizliği
3.Münker ve Nekir'in sualleri ve Onların heybetleri
4.terazi ve onun hafifliği
5.Sırat Köprüsü ve onun inceliği

Hz Ebubekir (r.a), bu sözü işitince öyle çok ağladı ki onunla birlikte yedi kat gök ve melekler ağladı. Bunun üzerine Cebrail(a.s)
indi ve dediki: 'Ya Muhammed (s.a.v) Ebu Bekir(r.a)'e söyle ağlamasın şu sözü işitmedi ki:
'ölümden başka herşeyin çaresi vardır' sonra Cebrail (a.s) şöyle buyurdu:

1.her kim sabah namazını kılarsa
ölüm ve onun zorluğu kolay olur

2.her kim öğle namazını kılarsa
kabir ve darlığı ona kolay olur

3.her kim ikindi namazını kılarsa
Münker ve Nekir'in heybetleri ve sualleri kolay olur

4.her kim akşam namazını kılarsa
terazi ve onun hafifliği kolay olur

5.her kim yatsı namazını kılarsa
Sırat ve onun inceliği kolay olur

ve denildi ki:
her Kim namazinda gevşeklik yaparsa ölüm anında
(la ilahe illlallah Muhammedün Resulallah)
sözünü söylemesi güçleşir..

Rabbim hakkıyla namazlarını kılanlardan ve şehadetle  göçenlerden  eylesin İNŞAllah ...

2 Temmuz 2020 Perşembe

AİLEYİ BOZAN TÜRK FİLİMLERİ

AŞK-I MEMNU
Amcasının hanımı ile illegal hayat yaşayan yeğen!

KIZLARIM İÇİN
Dağılan bir aile, illegal hayatlara sürüklenen kızlar

KADIN
Ablasının kocasını ayartan bir kardeş ve sorunlu aile

1001 GECE 
Para karşılığında patronu ile zina eden sonra evlenen kadın

UFAK TEFEK CİNAYETLER
4 Kadının kocalarını aldatmaları ve sürekli entrikalar çevirmesi

SİYAH BEYAZ AŞK
Zorla alıkonulan doktorun kiralık bir katille yaşadığı illegal hayat

FAZİLET HANIM VE KIZLARI
Entrikacı bir anne, sevgilisinden hamile kalan bir kız, katil bir koca

ÇUKUR 
Uyuşturucu tacirleri, gayrı meşru ilişkiden doğan çocukların intikamı

YUVAMDAKİ DÜŞMAN
Kocası öldürülen kadının, başkasının kocasını ayartmaya çalışması!

SEN ANLAT KARADENİZ
Zorla evlendirilen, kocasının tecavüz ve işkencelerinden kaçan bir kadın

EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ
Gayrı meşru ilişki yaşayan mafya babası, keyfine göre adam öldüren mafyalar!

Bu ve benzeri dizilerde oynayan birçok sanatçı çocuk tecavüzlerini, kadınlara şiddeti ve buna benzer ahlaksızlıkları kınıyor. Gösteriş yapıyor. Şaşalı laflar söylüyor. Tehditler savuruyor.

Ama oynadıkları dizlerle toplum ahlakını bozduklarını da görmezden geliyorlar. Kendilerini yargılamıyorlar. Bu konuda sorumluluk hissetme gereği bile duymuyorlar.

PEKİ RABBİMİZ NE BUYURUYOR:

"Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir." NİSA/85

GELİNEN NOKTA
Maalesef bir çok aile çocuklarıyla beraber TV karşısında oturup bu ahlaksız dizileri izliyor. Evlatlarımız bu ahlaksız dizilerde oynayan sanatçıları kendilerine örnek olarak alıyor. Dinden yoksun kişilerde dizilerde gördükleri ahlaksızlıkları uyguluyor.

VE ÇOK ÖNEMLİ UYARI!
Siz, siz olun Kur'an-ı Kerim ifadesiyle kendinizi, ailenizi ve çocuklarınızı "yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden" koruyun..

21 Haziran 2020 Pazar

MÜSLÜMAN ANNE ADAYLARININ YAPMASI GEREKENLER

MÜSLÜMAN ANNE ADAYLARINA , 9 AY YAPILACAKLAR LİSTESİ !!!
1- Hep abdestli olmaya çalış. özellikle yemek yerken.
2- Bütün günahlardan korunmaya bak.
3- Elinden geldiğince müstehap olan şeyleri yapmaya çalış.
4- Geceleri aynaya bakma.
5- Sinirlenme, huzurlu ve sakin ol.
6- Kur’ân- ı Kerim dinlemeye ve okumaya çalış.
7- Namazlardan sonra tesbihatı ihmal etme.
8- Hamilelik boyunca 1 kere de olsa Kurân-ı Kerim hatim et.
9- Hergün salâvat getir.
10- Bebek hareket ettiği her an elini karnının üzerine koy ve salâvat getir ve ihlâs süresini oku.
11- Allah’ı (Celle Celâluhû) çok düşün.
12- İnsanlara yardım et.
13- Mü’min insanların yüzüne bak.
14- Gıybetten ve yalandan uzak dur.
15- Namazını vaktinde kıl.
16- Devamlı Allah, Allah diye zikirde bulun.
17- Eğer evladının sabırlı olmasını istiyorsan elini karnının üzerine koy ve asr süresini oku.
18- Evladına hayırlı bir isim koy ve daha karnındayken elini karnının üzerine koy ve ismiyle ona hitap et. unutma çocuğun anne baba üzerindeki hakkı anne ve babanın ona hayırlı bir isim vermeleridir.
19- Enbiyâ sûresini oku, evladının salih bir evlat olması için duâ et.
20- Eğer anne ve babanın çocukla çok iyi bir ilişkisi, bağı, diyolağu olmasını istiyorsan çocuk doğmadan anne ve baba evlatlarıyla konuşmalılar ve çocuk doğduktan sonra bu seslere aşina olacaktır.
21- Hamilelik esnasında düzenli beslenme ve temizliğe çok önem verilmelidir.
22- Namazlardan sonra elini karnının üzerine koy ve salâvat getir.
HAYIRLI NESİLLER YETİŞMESİ DİLEĞİYLE
ALLAH’A EMANET OLUNUZ

15 Haziran 2020 Pazartesi

SALAVAT GETİRMEK FARZDIR VE FAYDASI ÇOKTUR




Allahümme Salli ala Seyyidina Muhammed,in ve ala Ali Seyyidina Muhammed

SALAVAT GETİRMEK; Derdi giderir Gamı giderir Problemleri giderir Herşeyin önünü açar Rızkı çoğltır Taleplerin yerine gelmesini sağlar
SALAVAT GETİRMEK; İnsanın unuttuğunu hatırlamasına vesile olur.
SALAVAT GETİRMEK; Muhabbeti arttırır.
SALAVAT GETİRMEK; Sahibi hakkında gıybet edimesini önler.
SALAVAT GETİRMEK; Efendimizin şefaatini ve şahitliğini celbeder.
SALAVAT GETİRMEK; Allahın rızasını ve rahmetini celbeder.
SALAVAT GETİRMEK; Allah’ın gazabından emin kılar.
SALAVAT GETİRMEK; Eli dar olanlar için sadaka yerine geçer.
SALAVAT GETİRMEK, Makam ve dereceleri yükseltir.
SALAVAT GETİRMEK; Endişe ve korkulardan kurtarır.
SALAVAT GETİRMEK; hataların örtülmesine, günahların bağışlanmasına vesile olur.
.SALAVAT GETİRMEK; Konuşmalarda hitamı misk olur.
SALAVAT GETİRMEK; Ahirette aydınlığa vesile olur.
SALAVAT GETİRMEK; İnsanın nurunu arttırır.
SALAVAT GETİRMEK; Salat konusunda Allaha, Meleklere muvafakat edilmiş olur.
SALAVAT GETİRMEK; Allahın salatına vesile olur.
SALAVAT GETİRMEK; Cimriliği önler.
SALAVAT GETİRMEK; Şefaate vesile olur.
SALAVAT GETİRMEK; Duaların kabulüne vesile olur.
SALAVAT GETİRMEK; Arşın gölgesine girmeyi sağlar.
SALAVAT GETİRMEK; Havz, sırat vs. yardımcı olur.
SALAVAT GETİRMEK; Meclisleri süsler.
SALAVAT GETİRMEK; İtibarı arttırır.
SALAVAT GETİRMEK; Allah ve Allah Resulüne yakınlaşmayi sağlar.
SALAVAT GETİRMEK; Kalpleri nifak ve kirden arındırır.
SALAVAT GETİRMEK; O bir nurdur.
SALAVAT GETİRMEK; Sahibi hakkında gıybet edimesini önler.
SALAVAT GETİRMEK; Allah Resulünün rüyada görülmesine vesile olur.
SALAVAT GETİRMEK; Uhud dağı kadar veya ölçülerin en büyüğü ile sevap verilir.
SALAVAT GETİRMEK; Söyleyen kimse için istiğfar eder.
SALAVAT GETİRMEK, Amelleri arındırır.
 Hz. Muhammed. (S.A.V.)
İSLAM DİNİ PEYGAMBERİ

17 Mayıs 2020 Pazar

OSMANLI DEVLET KURUCUSU OSMAN BEYİN BAŞARI SEBEBİ

Osman Bey, Osmanlı devletinin kurucusu.
Babasından devraldığı sancağı kilometrelerce öteye taşıyan Osman Bey, çıktığı kutlu yolda başarısını bir nasihate borçlu.

Büyük İslam alimi olan aynı zamanda kayınpederi Şeyh Edebali, Osman Bey'i yanına çağırarak kulağına küpe olacak bir nasihatta bulundu. İşte o nasihat:

"Ey Oğul! Beysin, bundan sonra öfke bize; uysallık sana. Güceniklik bize; gönül alma sana. Suçlamak bize; katlanmak sana. Acizlik, yanılgı bize; hoş görmek sana. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana. Kem göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana.

Ey Oğul!.. Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.

Ey Oğul!.. İnsanlar vardır şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler. Unutma ki, dünya sandığın kadar büyük değildir. Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür.

Bu yolda nazarımızı sonsuzluğa dikip; büyük yürümek ve büyük ölmek gerek. Bu yolda hırs, diken; benlik ve kibir, engeldir oğul. Sakın hâ kendine takılmayasın ve kendinde boğulmayasın.

Teklik sadece Allah'a mahsustur, tek başına karara durup hoyrat dünyanın dayanılmaz ağırlığını kaldırmayasın. İşlerini ehil kişilerle, ehil kişilere danışarak tutasın. Danışırsan yol alırsın, danışmazsan yolda takılıp kalırsın oğul.
Oğul! Güçlüsün, akıllısın, söz sahibisin; ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen, sabah rüzgârında savrulup gidersin.

Bir dem gelir bir tekmeyle dünyaları yıkacak olursun. Bir dem gelir yerdeki karıncaya mağlup olursun. Güç hayvanda bile mevcut. Akıl sadece anahtar. Anahtara takılmayasın. Aslolan anahtarın açacağı kapılardır.

Kapıların ardında hazineler, kapıların ardında sır vardır. Sırlar ki, ebedî muştuları koynunda barındırır; sonsuza kavuşturur. Aklını kullanıp dünyadayken Cennet'in kapılarını aralayasın oğul.

Öfken ve benliğin bir olup aklını yener!
Dâima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın. Azminden dönmeyesin. Çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil. Her işin gereğini vaktinde yap.

Öfke ateş, öfke âfet, öfke şeytandır oğul. İnsanoğlu dağları devirir; ama öfkesine mağlup olabilir. Öfkeyle savaşı daima taze tutmak gerekir.

Sabırsız olmaz oğul. Sabırsız menzile varılmaz. Kaf Dağı'na sabırsız ulaşılmaz.

Vazifen çetin, yükün ağırdır oğul. Hizmette önde, ücrette geride olasın. Vazifenin en ağırına tâlip olmaktan kaçınmayasın. Vazifenin ağırlığı Yaradan'ın kullarına ihsânıdır.

Oğul, açık sözlü ol!.. Her sözü üstüne alma, gördüğünü söyleme, bildiğini bilme, sözünü unutma, sözü söz olsun diye söyleme.
Bizler nefreti eritmek için, muhabbetin asâletini dünyaya yeniden hâkim kılmak için çıktık yola. Bu yolda utanacak bir şeyimiz yoktur. Muhabbet yolunun gizlisi saklısı yoktur oğul.

Ama altının değerini sarraf bilir; sözünü muhatabına göre ayarlayasın. Câhilin karşısında altınlarını çamura atmayasın.

Yiğit olan kördür, kötülüğü görmez. Sağırdır, kem sözü işitmez. Dilsizdir, her ağzına geleni demez. Bildiğini de her yerde ayaklar altına sermez. Yunus gibidir o; yüreği muhabbete, gönül ibresi hakikate ayarlıdır. O bir defa söz verdi mi, onu nâmusu bilir. (…)

Sevildiğin yere sıkça gidip gelme, muhabbetin kalkar, itibarın kalmaz. Düşmanını çoğaltma, haklı olduğunda kavgadan korkma! Bilesin ki; atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!

Her şeyin ortası makbuldür, sevginin de. Sevdiğini gereğinden fazla sevmeyesin. Sevgini de, sadece yüreğinin eline vermeyesin. En çetin imtihan "sevgi"yle olanıdır. "Kişi ne kadar bahâdır olsa da, muhabbete tuş olur" diyen atanın sözünü aklından çıkarmayasın.

Böyle imtihan olmamak, istikbalde neslinden utanmamak için gecelerin bağrında, seherlerin aydınlığında duaya durasın. Senin ideallerin ve geleceğe dâir hedeflerin var oğul!..

Gönül adamı ömrünü boşa harcamaz, yüreğini ucuza satmaz, edep tâcını başından almaz. Gönül erinin her zaman yüzü yerde, gönlü göktedir. Haklı olduğunda kavga vermesini bilir. Kavgayı sadece bileğiyle değil, ilmiyle ve yüreğiyle yapmasını bilir.

İyiliğe kötülük, şer kişinin kârı,
İyiliğe iyilik her kişinin kârı,
Kötülüğe iyilik, er kişinin kârı'ymış oğul.!

Ey Oğul!.. Üç kişiye acı:
Cahillerin içindeki âlime,
Zengin iken fakir düşene
Hatırlı iken itibarını kaybedene

Şunu da unutma! İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.
Osman!.. Sen bizim rüyâmız, sen bizim devâmız, sen bizim duâmızsın oğul. Dâima başın dik, alnın ak, gönlün pâk olsun.

Ey Oğul!.. Zümrüt-ü Ankâ'nı iyi seç ki, Kaf Dağı sana yakın olsun. Yolun ebediyete kadar açık olsun.

Ey Oğul!.. Yolun uzun, işin çetin, yükün ağır. Allah-û Teâlâ (cc) yardımcın olsun..

15 Nisan 2020 Çarşamba

ALLAH'IN İSTEDİĞİ MÜSLÜMAN NASIL OLMALI

MÜ’MİNLERİN KURAN’I KERİM’DE
GEÇEN 50 VASFI

Allah’ın adı anıldığında kalpleri ürperir. /Enfal-2
Allah’a asla şirk koşmazlar. /Furkan-68
Namuslarını (ırzlarını) korurlar. / Furkan-68
Zinaya asla yaklaşmazlar. / Mü’minun-5
Namazlarını huşu içinde ve doğru olarak kılarlar. / Mü’minun-29
Anne ve babalarına “öf” bile demezler. / İsra-23
Boş şeylerden tümüyle yüz çevirirler. / Mü’minun -3
Mallarıyla ve canlarıyla cihad ederler. / Tevbe-5
Asla zanda bulunmazlar. / Casiye -24
Cahillerle asla tartışmazlar. / Furkan-63
Kınayıcının kınamasından korkmazlar. / Maide-54
Asla yalan söylemezler. / Mü’minun-8
Emanetlerine ihanet etmezler. / Bakara-177
Söz verdiklerinde sözünde dururlar. / Bakara-177
Zekâtlarını hakkıyla verirler. / Bakara-177
Yetimin hakkını asla yemezler. / Nisa-2
Yolda kalmışlara yardım ederler. Bakara-177
Kâfirlere karşı sert birbirlerine karşı merhametlidirler./Fetih-29
İnsanların kusurlarını affederler. / Al-i İmran-135
Yalnızca Allah’a dayanır, ona güvenirler. / Tevbe-20
Kâfirler ile Allah yolunda savaşırlar. A.İmran-28
Darlıkta da bollukta da infak ederler. A.İmran-133
Kızdıkları zaman öfkelerini yenerler. A.İmran-133
Başkalarının ilahlarına sövmezler. En’am-108
Haksız yere cana kıymazlar. / En’am-151
Allah’ın ayetlerini (az bir pahaya) satmazlar. / Al-i İmran-199
Hakkı bile bile gizlemezler. / Bakara-44
İnananlara “sen mü’min değilsin” demezler. / Nisa-94
Rasullerden hiçbirini birinden ayırt etmezler. / Bakara-136
Yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler. / Furkan-63
Ölçüyü ve tartıyı doğru yaparlar. / En’am-52
Helal ve temiz olan şeylerden yerler. / Bakara-168
Asla yalancı şahitlik yapmazlar. / Furkan-72
Dillerini eğip bükerek (geveliyerek) konuşmazlar. / Nisa-135
İnsanlar arasında adaletle hükmederler. / En’am-151
Yoksulluk yüzünden evlatlarını öldürmezler. / En’am-151
Yeminlerini hiçbir zaman bozmazlar. / Nahl-91
Adaklarını yerine getirirler. / İnsan-7
Allah’ın ahdini yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar. / Ra’d-20
Yakınlarına (akrabalarına) yardım ederler. / Bakara-177
Yolda kalmışlara ve hastalara yardım ederler. / Bakara-177
Yoksullara ve esir düşenlere yardım ederler. / Bakara-177
Zorda, darda ve savaş anlarında sabrederler. / Bakara-177
Verilen rızıktan yerli yerince harcarlar. / Enfal-3
Geceleri az uyurlar. / Zariyat-17
O gün, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar. / Fetih-29
İnsanlara iyiyi emreder, kötülükten de alıkorlar. / Enfal-71
Açıklanınca hoşlarına gitmeyecek şeyleri sormazlar./Maide-101
Yapacakları işlerde kendi aralarında danışırlar. / Şûra-38
Gerçekten felaha kavuşanlardır. / Mü’minün-1

Rabb'im bizleri bu vasıflarla mücehhez kıldığı kullarından eylesin.
İnşaallah.
(Alıntı)

8 Ocak 2020 Çarşamba

RAHATLIKTA DUA ETMENİN FAYDASI

RAHAT ZAMANDA DUA EDEN
Ebu Hureyre ( r.a )dan rivayet edilen bir Hadisi Şerifte Rasulullah ( sav ) şöyle buyurdu: " Her kim sıkıntılı ve zor zamanlarında dualarının kabul edilmesini isterse, rahat zamanında çok dua yapsın." ( Tirmizi, Hakim )

BU HADİSE BİR ÖRNEK
Enes Bin Malik ( r.a )ın Rasulullah ( sav )den ulaştırdığı bir haber: Yunus Nebi balığın karnında: " Ey Allah'ım! Senden başka hiç bir ilah yoktur, Seni tenzih ederim. ( Sen bana haksızlık etmedin.) Şüphesiz ben kendime zulmedenlerden oldum." deyince o dua arşa sığınarak inlemeye başladı.

MELEKLER: "Ya Rabbi! Bu, uzak memleketlerden gelen tanınmış bir garibin sesidir." dediler.

MEVLA TEALA: " Onu tanımadınız mı? diye sorunca
MELEKLER: " Ey Rabbimiz! O kim?" dediler.

MEVLA TEALA: " O Benim Yuns kulumdur." buyurunca,
MELEKLER: " O Senin, devamlı makbul amellerini ve müstecab ( kabl edilmiş ) dualarını yükselttiğin Yunus kulun mu?" dediler.

MEVLA TEALA: " Evet " buyurunca,
MELEKLER: " Rahat zamanlarında yaptıklarına acıyıp da, onu bu beladan kurtarmayacak mısın?" dediler.

MEVLA TEALA: " Tabi ki kurtaracağım" buyurdu ve balığa onu sahile çıkarmasını emir buyurdu." ( Taberani )